Yıldırım Demirören etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yıldırım Demirören etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Haziran 2015 Pazartesi

Süleyman Seba Sezonu...

Süleyman Seba Sezonu geride kaldı, şampiyonu değerlendirmem daha sonra ama bu uygulama gelenek haline dönmesin, günü kurtarmak adına kullanılan böylesine güzel isimler heba olmasın,
3 gün sonra Dr. Nazım Bey SezonuZeki Rıza Sporel Sezonu, Aziz Yıldırım Sezonu veya
Yıldırım Demirören Sezonu koymak zorunda kalırsınız!

8 Mayıs 2014 Perşembe

Kupa Canavarı!...


Türkiye Kupası'nda finale kaldığı her 4 maçın 3'ünü kazanan bir takım var karşımızda, müzemize bir kupa daha getirdikleri için teşekkürler. Fakat içimizi ferahlatan bir oyun oynanmadı, defans yapmaya çalıştık, idare ettik diyebiliriz çünkü rakibin golcü sorunu barizdi. Yedekte bekleyen Umut Eskişehirspor'da olsaydı maçı kaybedebilirdik fakat tek ayaklı finalde sonuca bakmak geçer akçedir.

 

Didier Drogba'yı dünya gözüyle görebilen Konya halkı şanslı olduklarını düşünebilirler.


Felipe Melo'nun varlığı takımı çok rahatlatıyor. Seremonide Yıldırım Demirören'in elini sıkmaması ince bir mesaj niteliğindeydi ve bence hakkı vardı!


Çok güzel pankart, 34.dakikada neredeyse stadı yakmaları hoştu!

SEZON
Takım
Takım
İlk Maç (veya Final)
İkinci maç
2013 - 2014
Galatasaray
Eskişehirspor
1-0
 
2004 - 2005
Galatasaray
Fenerbahçe
5-1
 
1999 - 2000
Galatasaray
Antalyaspor
5-3
 
1998 - 1999
Galatasaray
Beşiktaş
0-0
2-0
1997 - 1998
Beşiktaş
Galatasaray
1-1
1-1 (5-3 Pen.)
1995 - 1996
Galatasaray
Fenerbahçe
1-0
1-1
1994 - 1995
Trabzonspor
Galatasaray
3-2
1-0
1993 - 1994
Beşiktaş
Galatasaray
0-0
3-2
1992 - 1993
Galatasaray
Beşiktaş
1-0
2-2
1990 - 1991
Galatasaray
Ankaragücü
3-1
 
1984 - 1985
Galatasaray
Trabzonspor
2-1
0-0
1981 - 1982
Galatasaray
Ankaragücü
3-0
1-2
1979 - 1980
Altay
Galatasaray
1-0
1-1
1975 - 1976
Galatasaray
Trabzonspor
0-1
1-0 (5-4 Pen.)
1972 - 1973
Galatasaray
Ankaragücü
3-1
1-1
1968 - 1969
Göztepe
Galatasaray
1-0
1-1
1965 - 1966
Galatasaray
Beşiktaş
1-0
 
1964 - 1965
Galatasaray
Fenerbahçe
0-0
1-0
1963 - 1964
Galatasaray
Altay
0-0 / (Hükmen)
 
1962 - 1963
Galatasaray
Fenerbahçe
2-1
2-1



 Umarım bir daha bu kadar ara vermeyiz...

26 Eylül 2013 Perşembe

Federasyon Başkanının dayanılmaz hafifliği!...


İlk twitter'da gördüğümde "geyik" diye düşündüm, facebook'ta sayfalar arasında gezerken rastladığımda ülke çapına yayılmış "goygoy" olduğunu sandım. Fakat gazetelerde yer aldığını görünce dayanamayıp Türkiye Futbol Federasyonu'nun web sitesine girdim ve gözlerime inanamadım! Gerçekten söylemiş! TFF Başkanı Galatasaray'ın son 2 yılda aldığı 4 kupayı isteseler vermeyebileceklerini ima etmiş! Bu nasıl olur? Hangi yolla olur? Daha önce örnekleri var mıdır? BJK Başkanı iken böyle bir talebi olmuş mudur? Ne cevap almıştır? TFF Başkanı olduğunda kimler "kupa" talep etmiştir? 6 kupanın 4'ünü GS'ye, 2'sini FB'ye hangi adalete sığınarak dağıtmıştır? Karşılığında ne almıştır?

http://www.tff.org/default.aspx?pageID=285&ftxtID=19029

Siyasetin futbola karışmadığı, TFF Başkanını yine eski günlerdeki gibi lobilerle ama daha makul bir mantıkta seçildiği günler diliyorum!

22 Nisan 2011 Cuma

Demirören & Beşiktaş & Özgür Basın!


21 Nisan günü Demirören grubu Milliyet ve Vatan gazetelerini 74 milyon dolara satın aldı; hayırlı olsun, gözümüz yok :) Aslında bana biraz ucuz geldi ama borçlarını üstlendiyse belki değerinde gitmiştir. Böylelikle hem Aydın Doğan'ın tasfiyesi devam etmiş oldu hem de Yıldırım Demirören'in biraz daha fazla güce sahip olması kesinleşti.


Yaşı bana yakın olanlar bilir, bakkaldaki plastik top herşeyimizdi. Ne zaman Ali arkadaşımın babası Libya'ya çalışmaya gitti ve meşin top geldi, dünyamız değişti! Top Ali'nindi ve artık takımları Ali kuruyor, sahayı Ali belirliyor, rakibi Ali seçiyor, kaptan oluyor, forvet Ali'den soruluyor, kaleciye karar veriyor, 3 kornerden kazanılan penaltıları Ali atıyor, dokunduğunuzda faule hükmedip topu eline alıveriyor, maç kazanınca kahraman Ali oluyor, kaybedince ise suçluları da Ali belirliyordu... Can arkadaşım, ne güzel günlermiş...


Yıldırım Demirören de tam bir "mahallenin zengin çocuğu". Şimdi ki top O'nun. O biraz daha ileri gidip önce seyircileri Guti - Q7 - Iverson ile etkiledi, yetmedi şimdi de eleştirileri önleyecek. Mesela Milliyet'te yazan spor yazarları bundan sonra nasıl davranacaklar, Vatan'dakiler hiç düşünmeden özgürce yazabilecekler mi? Ercan Güven - Mehmet Demirkol - Uğur Meleke - Bilal Meşe - Metin Tokat - Atilla Gökçe - Cemal Ersen - Ümit Avcı ile Gökmen Özdemir - Selim Soydan - Tayfun Bayındır - Güntekin Onay - Kaan Kural (unuttuklarım varsa özür) nasıl rahatça yazacaklar aleyhte?

Ünal Aysal ve Aziz Yıldırım Rekabet Kurumu'na başvursa yeridir çünkü iş haksız rekabete dönecek!...