1994-95 sezonu...

Ligde bitime 10 maç kala 3 büyükler zirvede ilk defa bu kadar sıkışık bulunuyorlar. Her biri o kadar basit hatalar yaptı ki biraz derli toplu oynayan olsaydı şu anda (neredeyse) şampiyonluk turu atıyor ve CL’de gelecek rakipleri yorumluyor olabilirdi!

Fikstür avantajına inanmayanlardanım. Bugüne kadar ne sezonlar ne maçlar gördüm! Hele bitime yakın haftalarda kaybedilenleri Galatasaray odaklı düşündüğümde 1994-1995 sezonundaki Samsun – Antep – Antalya maçları Top 10’un zirvesine kurulur!

İşi en zor olan Slaven Biliç! Hem üzerine yapıştırılan “büyük maçları” kazanamıyor apoleti hem de “ev sahibi” avantajını bir türlü yaşayamaması ekstra yük getiriyor. Sanırsınız ki Liverpool’u her yıl kupanın dışına iten bir takımımız var! Bilic’in en önemli eksiği, lügati çok fakir!

İsmail Kartal; korku filmlerinde tatile giden üniversiteli gruptaki şişman gencin ilk ölmesi gibi sonu belli bir filmin kahramanı pozisyonunda; sezonu nerede tamamlarsa tamamlasın kovulacak! Şampiyon yapamazsa “başarısız”, yaparsa “avrupada iddialı sonuçlar” bahanesiyle daha iyisi getirileceği için! Adalet ile zulüm bir yerde barınamaz!

Hamza Hamzaoğlu yukarıda bahsettiğim sezonunun kahramanlarındandı! İyi bir kadroya rağmen krize giren takımı uyandıramamışlar ve şampiyon yerine 3. olabilmişlerdi, hem de CL tarihinin ilk galibiyeti olan Cruyff’lı Barcelona maçına rağmen! Ustayı tecrübe yapar!

Cine 5’in ne anlama geldiğini bilenlerden 20 sezon sonra o dönemde Galatasaray’ın yaşadığını yaşayacak olan var mı, Lig TV’de göreceğiz. Yaşanmazsa şampiyonlukta en şanslısı “bizim takım”!

Lig TV spikerleri…

-"Tugay vurursa gol olur, vuruyoooor, aut..."
Bülent Karpat

Hayatımıza ilk renk katanlardandır Bülent Karpat. Yüzündeki ifadeye göre anlatmak istediği çok şey ama vakti kısıtlı bir olan bir spikerimizdir.

- "Hami dandi'ye "dan!" diye çaktı..."
Ümit Aktan, Dundee United-Trabzon maçında, Hami'nin golünden sonra...

En son Kanal 1’de Dünya Kupası’nda arz-ı endam etmiştir. Halen NTV’de (özellikle radyoda) program yapmaktadır. Sanki bile bile gaf yapmaya çalışırmış gibi bir hali vardı ama çok zekidir, lafın nereye gideceğini ve dinleyicinin nabzını iyi tutardı.

- Ümit Aktan, Grasshoppers-Galatasaray maçında :
"Gollerimizi Hagi ile Arif attı sayın seyirciler. Bu tablo bana büyük Türk Bestecisi Hacı Arif Bey'i hatırlatıyor.

Nereden aklına gelir, maça konsantre olsana :)

- Maç: İngiltere-Türkiye, spiker: Abidin Aydoğdu
8. gol sonrası: "Vay! anasını sayın seyirciler, bir gol daha yedik..!"

TRT okulunun önemli isimlerindendir ama yukarıdaki skora daha ne söylesin ki!

- İlker Yasin, Oliviera'nın "hat-trick" yaptığı Belçika-Türkiye maçı esnasında:
"Evet sayın seyirciler, elin zencisi, elin arabı 'hat-trick' yapıyor, bizim Hakan'ımız, bizim Oktay'ımız uyuyor..."

En son UEFA Avrupa Ligi playoff maçlarında sesini duydum, özellikle Fenerbahçeli taraftarlar uğursuz olduğunu düşünürler.

Liste uzayıp gider ama konumuz Lig TV spikerleri. Ercan Taner ve Melih Gümüşbıçak ile hayli başarılı olan Lig TV Ercan Taner’in “Şansal abi, emeklilik ikramiyeme engel olma” diyerek izin alıp NTVSpor’a geçtiğinden beri, sıkıntı yaşıyorlar. 2. Melih’in (Şendil) bir nebze sorunlarını azaltan kanal günümüzde 2 spiker uygulamasını ısrarla sürdürüyor. Anlatana da dinleyen bizlere de bunun hiçbir faydası yok. Oyuna hakim olamıyorlar. Çıkan-giren oyuncuyu kontrol edemiyorlar, sakatlanan oyuncu hakkında bilgi veremiyorlar. Kendi aralarında hiciv yapma zorunluluğu olduğunu düşünüp ite kaka güzellemeler yapmaya çalışıyorlar ve küfrü yiyorlar. Bu konudaki ısrarlarından bir an önce vazgeçmelerini umut ediyoruz.

Ayrıca bizlerde Oğuz Tongsir veya Bahri Havadır veya Ömer Güvenç yerine aşağıdaki gibi röportaj spikeri (Sara Carbonero) hak ediyoruz (aman Iker Casillas duymasın)!