Biraz geç olsa da yeni sezon değerlendirmesini yapalım.
Tarihi 27 Mayıs'a geri saralım, Dünyanın En Değerli
Kulüpleri Sıralamasında Galatasaray ülkemizde 1. Dünyada ise 17. Olmuştu,
Türkiye’nin 2.si Fenerbahçe 34. Beşiktaş ise 43.sırada kendine yer buldu. Bu
kıymet değerinin ve büyük farkın ortaya çıkışıyla başladı her şey. O tarihlerde
futbolda şampiyon olamayacağımız belli olmuştu, basketbolda ise kurulu düzene
çomak sokma hazırlığındaydık ve bence de doğrusunu yaptı Ünal Aysal. Ardından
tüm siyasi, spor ve medya ele geçirdiği her fırsatta kulübün üzerine gitmeye
başladı. Ünal Aysal elinden geldiğince dayanmaya çalıştı ama 2013 Haziran'daki
seçimde ağır topları devre dışında bırakarak yönetimi zayıflattığı için
maalesef kendinden başka direnecek yönetici kalmamıştı. Fatih Terim'in ayrılığı
ve her daim eleştirilen TFF'nin yanında yer alması, basketbolda TBF'nin taraflı
tutumunun kırılamaması, Roberto Mancini'nin son dakikada ayrılması, Cesare
Prandelli'nin hafif geç gelişi, Goran Pandev ve Blerim Dzemaili'nin çok geç
transfer edilmesi, Hayri Kozak öncülüğündeki kongre üyelerinin "küçük ama
bizim olsun" tutkusu ile günümüze kadar geldik.
Şimdi seçime giriyoruz ve iki saygın ve büyük isim aday
oldular. Zannımca Sayın Duygun Yarsuvat kazanacak. Diğer değerli aday Sayın Alp
Yalman ise kadrosunu güçlü oluşturamadığı için demokrasiye katkı sağlamış
olacak. Sayın Yalmaz göreve gelirse 3 yıl kalırım diyor. Sayın Yarsuvat ise
mevcut teknik kadrolarla kulüpte pek fazla değişiklik yapmadan 2015 Mayıs'a
kadar idare etmek ve o tarihte 3 yıllık yeni bir yönetimin başa gelmesini
sağlamak. Peki hangisi daha makul? Yarsuvat’ın önerisi kabul görür çünkü bir
çok isim “aday olacaktık ama süre yoktu” bahanesine sarılıyor. Sayın Yarsuvat “madem
öyle alın size 7 ay süre” diyecek ve ortalıkta fink atanlara süre tanıyacak!
Seçimin bir başka yönü de bir listede Ünal Aysal rüzgarı,
diğer tarafında ise Adnan Polat esintisi var, yönetim kadrolarına bakıldığında
net anlaşılıyor. Sayın Polat'ın desteklediği Sayın Yalman kazanırsa ibra edilmediği
mali genel kurulun rövanşını alma imkanı doğacak. Sayın Aysal'ın desteklediği
Sayın Yarsuvat kazanırsa iş dünyası tecrübesi olmadığından mali kriz yaşayacak
ve desteğe ihtiyaç duyacaktır, yani yol yine Sayın Aysal'a çıkacaktır. Bu
konuda yanılmayı umarım.
Futbol, basketbol bayan ve erkek kadrolarımız oldukça
iyi, voleybol orta sıraların adayı gözüküyor, diğer amatör sporlarda
federasyonlara ve devşirme sporculara rağmen her daim iyiyiz. Yakın gelecekte
sportif anlamda başarılı bir süreç yaşayacağımızı düşünüyorum, sadece yönetime
gelecek kişiler gözlerini dört açsınlar ve mümkün olduğunca diğer Galatasaraylı
abilerinden ve kardeşlerinden yardım istemekte tedirgin davranmasınlar. Çünkü
sürekli açığımızı kollamaya, açığımız olmasa da açık yaratma peşinde olanlar
var, örneğin seyircisiz oynama cezasının kalktığı sezon ligde seyircisiz
oynamak veya Melo’da olduğu gibi Twitter'dan ceza almak gibi.
Milli maç arasında yeni bir krize müsaade etmezsek, futbolda
18 Ekim ve 22 Ekim’de oynayacağımız 2 önemli mücadelede gereğini yaparsak başarılı
bir sezona imza atabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder