8 Kasım 2010 Pazartesi

Adnan Polat'a açık mektup!


Trabzon'a yenilmek dünyanın sonu değil. Fakat bu oyuncularla ve bu karaktersizlikle yenilmek "Büyük Galatasaray"ın sonu! Sayın başkan; bu sayfaların yazarının sana güveni tam. Arada bir hata da yapsan resmin bütününde eşi bulunmaz iyi bir Galatasaraylısın. Bugüne kadar tünelin içi - ortası - sonu derken ortaya çıkarttığınız projelerle ve yeni stadın bitmesi ile yavaş yavaş ekonomik alanda düzlüğe çıkıyoruz. Senden 2 ricam var:
1-) Artık bonservisi elinde olan yerli oyuncu almaktan vazgeçelim. Makul ücretler ödeyerek transfer yapabiliyorsak ne ala, aksi halde gereken oyuncular inanıyorum ki A2'den çıkacaktır.
2-) Bir an önce Mustafa Sarp - Servet Çetin - Ayhan Akman - Ali Turan - Gökhan Zan - Barış Özbek isimli arkadaşlarla yollarımızı ayıralım. Bu arkadaşların çok emekleri geçmiştir, teşekkür edip devre arasında bonservislerini ellerine verelim ve önümüze bakalım yoksa sıradanlaşacağız! Sadece dünkü Trabzon maçında bile Ahmet Kesim - Cumhur Yılmaztürk - Cem Sultan bile en kötü bu kadar oynarlardı. Bu arkadaşların faydaları 1-2 maçta varsa 5-6 maç kötü oynuyorlar ama öyle böyle değil çok kötü oynuyorlar. Ayrıca ahlaki sorunlarını da hatırlarsak (Sarp'ın küfürü - Çetin'in Rijkaard aleyhindeki sözleri vb.) bize yakışmıyorlar.

Ayrıca bir öneri de Hagi'ye. Baros'un yokluğunda şu Mehmet Batdal'ı bir denesen nasıl olur? Ayrıca bu ruhsuzluklarıyla Elano yerine Aydın Yılmaz, Misimoviç yerine Emre Çolak oynarsa ve yenilirsen bizler razıyız. Yeter ki biraz mücadele edebilelim. Yenilirken bile ışığı görebilelim. Oynayarak yenilelim. Bir oyuncuda umut görelim, gelecek görelim. Maça giderken, TV karşısına geçerken heyecan duyabilelim. Umut besleyebilelim. Yoksa 11 haftada 5 mağlubiyet, eksi 1 averaj, Karpaty faciası derken eriyoruz, küçülüyoruz, bitiyoruz.

Hiç yorum yok: