1992 Danimarka, 2004 Yunanistan sonrası yine sürpriz bir
şampiyon çıktı bence; Portekiz ve Cristiano Ronaldo harika bir çıkardılar ve
ilk şampiyonluklarını kazandılar, kıta ise 10.şampiyonunu çıkardı. Portekiz
diğer iki ülkeye göre daha hazırdı şampiyonluğa, 1984 – 2000 – 2012 yıllarında
yarı final, ev sahibi oldukları 2004’te ise finalde kaybetmişlerdi. Bu arada
Ronaldo tüm zamanların gol krallığında 9 gollü Platini’ye ortak olmayı başardı.
Rusya gruptan çıkamadan, İngiltere, İspanya çeyrek finale
kalamadan elendiler, İtalya çeyrek finalde, Almanya yarı finalde turnuvayı
tamamladılar. Portekiz’in yanı sıra en popüler ülke gerek mücadeleci oyunları
gerekse taraftarların balina sesi tezahüratı ile İzlanda oldu. Çeyrek finalde
elenen Polonya’yı da başarılı ülkeler
arasına yazmak gayet mümkün olur.
İz bırakan oyuncular grubuna Ronaldo, Bale, Griezmann,
Giroud, Payet, Nani, Quaresma, Pogba, Bjarnason yazabilirken hayal kırıklığına
ise Müller, Gignac, Mesut, Kevin de Bruyne, Fabregas, Götze yazmak isterim.
En büyük hayal kırıklığı ise Emre Mor haricindeki Türk Milli
Takımı oldu benim için. Balık baştan kokar, imparator Fatih Terim’den
başlayabiliriz, bu kadar yetenekli ve tecrübeli oyuncu grubunu idare edememesi
bana tuhaf geldi, ya yaşlanıyor ya da elemanlar fena azmışlar! Bence en büyük
hatası Mehmet Topal’ı stoperde oynatması, buranın bolca adayı (Yalçın Ayhan –
Ömer Toprak – Ersan Gülüm - Egemen Korkmaz – Uğur Demir – Emre Taşdemir) varken
orta sahada Selçuk’la eşleştirmen gereken oyuncudan da bir anlamda vazgeçmiş
oldun, bir sonraki turnuvaya hazır olacak Ozan’ı da bir anlamda yıprattın. Prim
mevzusuna hiç girmeyeceğim, 2010 yılında basketbolculara verilen 28.000.000 TL
hala muamma iken 6 yıl sonra benzer bir olayın yaşanmasına şaşırmadım. Beni
asıl ilgilendiren oyuncu grubunun buraya gelirken son 5 maçta yaşadığı ve
yaşattığı mücadeleyi turnuva boyunca sergileyememesidir. Arda sadece ülkemizin
değil Avrupa’nın sayılı oyuncularındandır, keza Burak-Selçuk-Gökhan-Caner boş
adam değillerdir ama kendilerini sahada tanımakta çok zorlandık. Birinin
transferi diğerinin eşi öbürünün primi berikinin liderlik derdi derken 3 maç
çabucak geçiverdi, ilk elenen 6 ülkenin içinde bulduk kendimizi. İlk maç zaten
belirleyici olacaktı ama ne yalan söyleyeyim Hırvatistan karşısında beraberlik
umudumu taşıyordum, İspanya’dan puan almamız zordu ve Arda’nın hatırına kısa
kestiler, Çek Cumhuriyeti bizden çektiğini sanırım kimseden çekmedi, son 4
resmi maçın 3’ünü biz aldık. Tek rengimiz Emre Mor oldu, değil bizim takımda
turnuvada Modric sonrası mutluluk veren isimdi kendisi, umarım üzerine koyarak
devam eder.
Avrupa’da 12., dünyada ise 19.sıradayız, daha geriye
gitmeden her yıl 1’er basamak ilerlemeyi hedeflersek bence daha mutlu
günlerimiz olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder