8 Ekim 2014 Çarşamba

Galatasaray 2014-15 Sezonu değerlendirmesi...


Biraz geç olsa da yeni sezon değerlendirmesini yapalım.

Tarihi 27 Mayıs'a geri saralım, Dünyanın En Değerli Kulüpleri Sıralamasında Galatasaray ülkemizde 1. Dünyada ise 17. Olmuştu, Türkiye’nin 2.si Fenerbahçe 34. Beşiktaş ise 43.sırada kendine yer buldu. Bu kıymet değerinin ve büyük farkın ortaya çıkışıyla başladı her şey. O tarihlerde futbolda şampiyon olamayacağımız belli olmuştu, basketbolda ise kurulu düzene çomak sokma hazırlığındaydık ve bence de doğrusunu yaptı Ünal Aysal. Ardından tüm siyasi, spor ve medya ele geçirdiği her fırsatta kulübün üzerine gitmeye başladı. Ünal Aysal elinden geldiğince dayanmaya çalıştı ama 2013 Haziran'daki seçimde ağır topları devre dışında bırakarak yönetimi zayıflattığı için maalesef kendinden başka direnecek yönetici kalmamıştı. Fatih Terim'in ayrılığı ve her daim eleştirilen TFF'nin yanında yer alması, basketbolda TBF'nin taraflı tutumunun kırılamaması, Roberto Mancini'nin son dakikada ayrılması, Cesare Prandelli'nin hafif geç gelişi, Goran Pandev ve Blerim Dzemaili'nin çok geç transfer edilmesi, Hayri Kozak öncülüğündeki kongre üyelerinin "küçük ama bizim olsun" tutkusu ile günümüze kadar geldik.

Şimdi seçime giriyoruz ve iki saygın ve büyük isim aday oldular. Zannımca Sayın Duygun Yarsuvat kazanacak. Diğer değerli aday Sayın Alp Yalman ise kadrosunu güçlü oluşturamadığı için demokrasiye katkı sağlamış olacak. Sayın Yalmaz göreve gelirse 3 yıl kalırım diyor. Sayın Yarsuvat ise mevcut teknik kadrolarla kulüpte pek fazla değişiklik yapmadan 2015 Mayıs'a kadar idare etmek ve o tarihte 3 yıllık yeni bir yönetimin başa gelmesini sağlamak. Peki hangisi daha makul? Yarsuvat’ın önerisi kabul görür çünkü bir çok isim “aday olacaktık ama süre yoktu” bahanesine sarılıyor. Sayın Yarsuvat “madem öyle alın size 7 ay süre” diyecek ve ortalıkta fink atanlara süre tanıyacak!  

Seçimin bir başka yönü de bir listede Ünal Aysal rüzgarı, diğer tarafında ise Adnan Polat esintisi var, yönetim kadrolarına bakıldığında net anlaşılıyor. Sayın Polat'ın desteklediği Sayın Yalman kazanırsa ibra edilmediği mali genel kurulun rövanşını alma imkanı doğacak. Sayın Aysal'ın desteklediği Sayın Yarsuvat kazanırsa iş dünyası tecrübesi olmadığından mali kriz yaşayacak ve desteğe ihtiyaç duyacaktır, yani yol yine Sayın Aysal'a çıkacaktır. Bu konuda yanılmayı umarım. 

Futbol, basketbol bayan ve erkek kadrolarımız oldukça iyi, voleybol orta sıraların adayı gözüküyor, diğer amatör sporlarda federasyonlara ve devşirme sporculara rağmen her daim iyiyiz. Yakın gelecekte sportif anlamda başarılı bir süreç yaşayacağımızı düşünüyorum, sadece yönetime gelecek kişiler gözlerini dört açsınlar ve mümkün olduğunca diğer Galatasaraylı abilerinden ve kardeşlerinden yardım istemekte tedirgin davranmasınlar. Çünkü sürekli açığımızı kollamaya, açığımız olmasa da açık yaratma peşinde olanlar var, örneğin seyircisiz oynama cezasının kalktığı sezon ligde seyircisiz oynamak veya Melo’da olduğu gibi Twitter'dan ceza almak gibi. 

Milli maç arasında yeni bir krize müsaade etmezsek, futbolda 18 Ekim ve 22 Ekim’de oynayacağımız 2 önemli mücadelede gereğini yaparsak başarılı bir sezona imza atabiliriz.

Hiç yorum yok: