13 Şubat 2011 Pazar

Takım tertibi...


Hagi'nin takım tertibindeki hataları yüzünden bir maçı daha kaybettik. İlk onbirde başlayan 4 oyuncu hatalı yerde oynuyordu:
Cana - Neill (maçtan sonra Cana'nın açıklaması var: "ben daha önce her 2 pozisyonda da görev yaptım ama Neill için durum biraz farklı). Adam kibarca Hagi'ye mesaj veriyor.
Serkan Kurtuluş - Sabri (beğensenizde beğenmesenizde Sabri ülkenin en iyi 2 sağbekinden biridir)
Hakan Balta - Insua (Galatasaray'a geldiği sezon premier ligde 31 maça çıkan Insua Hakan'ı kesemiyor!)
Sabri - Yekta (kadrolarına katmak için çaba sarfettikleri Yekta'yı sıkı bir bonservis bedeliyle alıyorsun ve sakatlık/formsuzluk yokken kesip yerine Sabri'yi oynatıyorsun, Sabri'yi de bitiriyorsun!)

Galatasaray'ın kadrosu ülkenin en iyilerinden. Ara transferlerle belki de en iyisi bile diyebiliriz. Önümüzdeki hafta Buca'yı 10-0 yenersek şaşırmam çünkü gerçekten kaliteli kadromuz var. Fakat bundan sonra tüm maçlarımızı alsak da, kupayı kazansak da değişmeyecek bir fikrim var: Hagi bize biraz küçük geliyor. Yönetim en azından önümüzdeki senenin teknik direktörünü gizlice belirleyip bu takımı izletmeli ve eksikleri belirleyip nokta transferlerle kusursuz takıma hazırlanmalı.

Bu arada Dany Nounkeu'yu bulan kişiyi tebrik ederim.

2 yorum:

bss dedi ki...

korkunç kötü bir yazı olmuş...
takımın zaten iddaası yokken,bu adama sanki barcelona ile rekabet içerisindeymiş gibi hissettirmeye çalıştırılmasının amacı nedir?

adamın elindeki kadro bu,bu kadro ülkenin en iyilerinden biriydi madem neden rijkaard gönderildi?yada skibbe?bu kadro en iyilerinden olabilir kendince doğru söylüyorda olabilirsin ama maçları izlemediğin kesin...hagi nin istediği hücum pres i kaç dk yapabiliyorlar?bunun kondisyon ile alakası da yok.cevabı basit,hücum presi yapacak enerjilerini top kendilerindeyken deli dana gibi pozisyona girmek için harcamaları.

servet çetin den başlamak lazım,kendisi ne haginin nede rijkaardın istediği türden bir savunmacı değil.kendisi savunma ağırlıklı rakibi kendi ceza sahasında bekleyen çakılı,yavaş, ayağı pas yapmayan bir futbolcu,haginin istediği nedir peki?top rakipteyken alanı daraltıp presle topu tekrardan kazanmak,bunu yapmak için bloklar arası mesafenin 10-15 metre arasında kalması gerekirken defansın ortasaha çizgisinde bekliyor olması gerekirken''aman arkama top kaçırmayayım'' düşüncesinden ortasaha çizgisine 10metre bile gelememekte.

sabrinin orta sahada oynamasının sebebi bariz belli,hücum pres de orta alanda,yektadan daha fazla katkı yapıyor olması.sabrinin gününde olmaması,orta sahadaki presi etkilemiyor ama pas yapmasını ve orta alanın efektifliğini etkiliyor.(saha içerisinde orta sahadaki boşluğun sebebinden dir bu,sabri den başkası pres yapmaz sa arkasında boşluk doğal olarak kalır)

neill-cana değişikliğini bende kabul etmiyorum,neill cana gibi bir süpürücü değil.ama neill ın oynamasının sebebi ise orta alanda az olan efektifliği arttırmak.yekta defansif özelliklerini geliştirdikten sonra zaten hagi cana yı kendi bölgesine geri çekecektir.veya herhangi bir orta saha transferinden sonra...

insua-hakan balta konusunda,insua yı oynatıp kimi kessin?baros mu?stancu mu?culio mu?cana mı?neill mı?yoksa hepinizin bursa maçından sonra çarmağa gerdiği ufuğun yerine oynayan zapata mı?

bunları görmezden gelerek şahsi blogunuzda bunları yazmanız kafasında bir futbol şablonu oluşmamış okurlar için kesinlikle çok tehlikelidir.

''aa bak sen söylemişsin kişisel blog um kardeşim istediğimi yazarım okumasınlar o zaman benim görüşüm bu'' demek ise kesinlikle bu yapmış olduğunuz maç sonu analizinden daha tehlikeli bir görüş olur.

eğer bir şeyler paylaşıyorsanız iyi incelenmiş(farklı düşünceler oluyor bu) ve doğruluk,yanlışlık payları hesaplanmış yazılar olması görüşündeyim.

hagi yi savunma sebebim ise kesinlikle kendisinin galatasaray da efsane olması değildir.sadece galatasaray futbol takımının bu halde olmasının sebeblerini hagi ye bağlamak ve asıl sebebi görmemek, sığlıktan başka bir şey değildir.

eğer galatasaray büyük bir klüp ise bunca yıldır topladıkları saçma sapan beleş türk futbolcularının yerine adam akıllı ve mümkünse yurt dışında oynayanlarını parayı basarak getirmesi gerekir,ha eğer bir transfer sezonunda 20-23 yaşındaki gençleri kadroya katmak ve istikrar sağlamak için(ki bu günümüz futbolunda önemli bir kritedir,barcelonanın asıl başarılı olma sebebidir,kendileri 10 yıldan fazla bir süredir beraber aynı sistemi oynamaktadır.) çıkartıp 20 30 milyon veremiyorsa,zaten bizim vay halimize,ölmüşüz ağlayanımız yok demektir.

saygılarımla...

Hakan Özkan dedi ki...

Ülkenin en iyi kadrosu diyemeyiz hocam yaa naaptın?