27 Mayıs 2015 Çarşamba

Duygun Yarsuvat'a veda...


Bazı söylemlerini beğenmedim; örneğin "kulüp perişan haldeydi", "enkaz devraldık", "pilot atlamış ve uçak kontrolsüzdü" vb. Buna rağmen ilk gün söylediği gibi sadece 7 ay kalıp gitti. İçinde Galatasaray sevgisi olan kime sorsanız kulüp başkanı olmak ister. Sayın Yarsuvat karşısına çıkan bu fırsatı eliyle ittirmeyip tam tersine Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak gibi isimlerin desteğini alarak seçilmişti.

Başkanlığı süresince çok fazla konuya müdahil olduğunu sanmam, mesela Carlos Arroyo sorulduğunda "bugüne kadar 4m$ ödemişiz, 500.000$ borcumuz var, 200'ünü sil, geri kalanını taksitlendirelim dedik ama O Yunanistan'da bir kulüple anlaşmış" cevabını verdi, spiker "ülkesinin bir takımı ile anlaşmış galiba" deyince "evet, bizden kazandığı paralarla Porto Riko'da kulüp satın aldı" diyebilmişti. Yani olaylar kendisine anlatılmış ama hangisinin gelişme hangisinin sonuç olduğunu karıştırmış olduğu ortadaydı.

Yaptığı en iyi işlerden biri görev dağılımını iyi yapması ve şansı da çevresinde kalifiye insanların olmasıydı. Mesela Dürüst-Albayrak ikilisi ile Sabri Sarıoğlu, Cesare Prandelli gibi sorunları lehine çevirmeyi başardı, branşlarda yaşanan başarılı sonuçlara eklenen 20.şampiyonluk ile kısa kariyerini parlatmayı başardı.

Bütün halde değerlendirdiğimizde düzgün bir çizgiye sahipti. 210 günün 10'u talihsiz demeçlerle geçse de ayrılmaya yakın yukarıda manşete aldığım söylemi ile taraftarla arasını düzeltmişti.

Emeklerin için teşekkürler sayın Duygun Yarsuvat.

Hiç yorum yok: