24 Temmuz 2014 Perşembe

Yüzme tarihi...



Son zamanlarda yüzme sporu ile yakından ilgileniyorum, biraz bilgi verelim!

Atletizm ve jimnastik ile beraber yüzme 3 ana spor dalından biridir! Dünyada yüzmenin insanlık tarihiyle başladığı sanılıyor, ilk veriler yemek bulabilmek ve tehlikelerden kaçabilmek amacıyla bilinçsizce gerçekleştirilmiş. Daha sonra askeri faaliyetlerde kullanılmaya başlanmış. İlk yarışlar 1837’de İngiltere’de düzenlenmiş, ilk örgüt 1888 yılında ABD’de Amatör Spor Birliği ile kurulmuş. 1896’da olimpiyat oyunlarında sadece erkekler yarışırken bayanlar 1912 olimpiyatlarına dahil olmuşlar. 1909 yılında FINA’nın (Uluslararası Amatör Yüzme Federasyonu) kurulmasıyla gerçek sportif branşlar ortaya çıkmaya başlamış. Dünya tarihinde Mathew Webbe 1875 yılında Manş Denizini yüzerek geçen önemli isimler arasında yerini almış.

Ülkemizde ise 1873 yılında Galatasaray Mektebi spor hocalarından Monseur Moiroux tarafından faaliyetlere başlandığı anlaşılıyor. Bu hareketi takiben Galatasaray, Fenerbahçe, İzmir Karşıyaka, Ortaköy, Vefa, Beykoz kulüpleri kuruldular. Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın düzenlediği ilk yarış 15 Eylül 1923 yılında Büyükada’da yapıldı. İlk Türkiye Şampiyonası’nda 100 serbestte Suat Erler 1,28 ile 400 serbestte Şeref Hüsam 7,37 ile, 100 sırtüstünde Naili Moran 2,34 ile, 4 * 100 serbest bayrak yarışında Galatasaray 6,47 ile ilk Türkiye Rekorlarını kırmışlardır. İlk yurtdışı yarışına katılmamız ise 1934 yılında Sovyetler Birliği’nde gerçekleşti.

Ahmet İhsan, Faik Bey ve Bedri Ziya ilk bilinen yüzülerdir. Murat Güler’in 1954 yılında 16 saat 50 dakikada Manş Denizini aşması, Ersin Aydın’ın Anamur – Girne arasını yüzmesi, Murat Özüak ve Sabri Özün’ün Balkan Şampiyonu olmaları, Zafer Atamer’in Dünya Okullar Oyunlarında altın madalya almaları sporun gelişmesindeki mihenk taşlarıdır. Bayanlarda Leyla Asım Turgut, Gülşen Koşkun, Roksan Okan, Nilgün Sökmen, Sevgi Duru, Lale Kohen bu sporun önde gelen isimleri arasında yer almışlardır.

Günümüzde yüzme sporu 4 stilde yapılmaktadır:

Kelebek: Vücut pozisyonu yataya yakındır. Ayak vuruş hareketi, yunus balıklarının yüzüş şeklinden alınmış ve “dolphin” olarak isimlendirilmiştir. Dolphin hareketi, bacaklar kapalı, her iki ayak içeriye dönük bir şekilde aynı anda aşağı yukarı ayak vuruşundan oluşur.

Sırtüstü: Bence en zorudur çünkü yüzdüğünüz yönü göremezsiniz. Sırtüstü pozisyonda ve yatay yüzülür. Ayak vuruşları, bacaklar kapalı, dizler hafif bükülü, her iki ayak içeriye dönük, ayakların sırayla aşağı yukarı hareketiyle yapılır. Kollar, suyun dışından teker teker gergin bir şekilde ileriye doğru atılıp, suyun içinden çekilir.

Kurbağalama: Üç teknik arasında en yavaş yüzülenidir. Vücut pozisyonunun bacaklardan aşağıya doğru meyilli olması nedeniyle sürtünme kuvveti büyüktür. Kurbağalama tekniğinde, kollardan sudan tamamen çıkamaz ve ayaklar daima suyun içinde olmalıdır.

Serbest: Bu stil biraz enteresan; adından anlaşılacağı üzere yarışlarda istenilen stilde ve pozisyonda yüzülebilir. Serbestten daha hızlı yüzme stili yoktur ama bazen sporcular başarılı oldukları branşlarda yüzmeyi tercih edebilirler.

Yakın tarihimizde Derya Büyükuncu en önemli isim olarak öne çıkmaktadır. 6 kez Olimpiyata katılan, Avrupa Gençler Şampiyonu, Dünya Kupası ve Akdeniz Oyunları şampiyonlukları yanı sıra Avrupa Kısa Kulvar’da gümüş, Dünya Kısa Kulvar’da bronz madalya kazanmıştır.

Yüzme tarihine bu yazı ile bir giriş yaptıktan sonra diğer yazılarımızda kurallara, önemli isimlere, rekorlara, ülkemizdeki devşirme hastalığına ve önemli organizasyonlara yer vermeye çalışacağım.

Hiç yorum yok: